Kutuplaşmayı azaltmadı
DENGE Denetleme Ağı: “Sınırsız atama yetkisi, düzenleyici ve denetleyici birçok kurumun CB’na bağlanması sonucunu doğurdu. İddia edildiğinin aksine, sistem siyasî kutuplaşmayı azaltıcı bir etki meydana getirmedi. Siyasî partilerde merkezîleşme eğilimi güçlenirken, vatandaşın partilere güveni düşük kaldı, kararsız seçmen patlaması yaşandı.”
Liyakat terk edildi
“CB kararnamelerinin çoğu, önce çıkarılanları düzeltici nitelikte oldu. Eski sistemde kanunların hazırlanmasında etkili olan ve personel seçimini liyakat ve uzmanlık temelinde yapan kurumlar ortadan kaldırıldı. Bunun sonucunda aşırı şekilde kişiselleşmiş, kurumsallık seviyesi düşük bir yürütme erki ortaya çıktı.”
***
Bu sistem demokrasi krizini derinleştiriyor
Denge ve Denetleme Ağı’nın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde (CHS) yasama ve yürütmeyi ele alan raporunda, CHS’nin demokrasi krizini derinleştirdiğine dikkat çekildi.
Denge ve Denetleme Ağı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde yasama ve yürütmeyi ele alan bir rapor hazırladı. 294 sivil toplum örgütünün oluşturduğu ağın hazırladığı rapora göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yasamayı kanun yapma ve denetim yönünden işlevsizleştirirken, yürütmeyi aşırı güçlü kıldı. Siyasi Partiler Kanunu’nda parti içi demokrasiyi güçlendirici reformlar yapılmadıkça, partili Cumhurbaşkanlığı’nın yürütmenin yasama üzerindeki etkisini derinleştireceği vurgulanan raporda, yasama ve yürütme arasında demokratik denge ve denetleme ilişkisinin kurulamadığı yeni sistemin giderek bir hiper-başkanlık sistemine dönüştüğü tesbiti yapıldı.
TBMM’NİN DENETLEME ARAÇLARI İŞLEVSİZ KALDI
Denge ve Denetleme Ağı’nın raporunda yer alan, Hiper-Başkanlık ile alakalı noktalardan bazıları şöyle:
* Siyasî Partiler Kanunu’nda parti-içi demokrasiyi güçlendirecek reformun yapılmamış olması ve Cumhurbaşkanı’nın kendi partisiyle devam eden liderlik ilişkisi yeni sistemi, yürütmenin yasama üzerinde son derece etkili olduğu ve iki erk arasında demokratik denge ve denetleme ilişkisinin kurulamadığı hiper-başkanlık sistemine yaklaştırmıştır.
* Cumhurbaşkanı’nın sınırsız atama yetkisi, düzenleyici ve denetleyici birçok kurumun Cumhurbaşkanı’na bağlanması sonucunu doğurmuştur.
* Yeni sistemle partilerde merkezileşme eğilimi güçlenirken, vatandaşın partilere güveni düşük kaldı. “Kararsız seçmen” patlaması yaşandı.
* Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, referandum öncesi iddia edildiğinin aksine, siyasi kutuplaşmayı azaltıcı bir etki oluşturmadı.
CUMHURBAŞKANININ SİYASÎ PARTİ LİDERİ OLMASI ENGELLENMELİ
Denge ve Denetleme Ağı tarafından yapılan önerilerin başında ise Cumhurbaşkanı’nın siyasî parti başkanı ve yönetici olmasının engellenmesi geliyor. Raporda, Türkiye’de parti içi demokrasinin güçlendirilmesi ve mevcut lider odaklı parti disiplinin aşılması için Siyasi Parti Kanununun yeniden düzenlenmesi önerildi. Ayrıca ön seçim ve açık liste gibi aday belirleme süreçlerinin de siyasî partilerin inisiyatifine bırakılmaması gerektiği vurgulandı. Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerin yasama ve yargı tarafından etkin denetimine olanak verecek düzenlemelerin yapılması önerilen raporda, Meclis’in etkin denetim yapabilmesinin de sağlanması gerektiğine dikkat çekildi.
Kaynak: Yeni Asya